İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilim Kurulu, şehrin deprem riski ile ilgili güncel bir değerlendirme yaptı. Bu önemli açıklama, İstanbul'un yüksek sismik risk taşıyan bir bölgede yer aldığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Son yıllarda yapılan hazırlıklar ve depreme dayanıklı yapılaşma çalışmalarının yanı sıra, bilim kurulu, İstanbul için deprem tehdidinin hala geçerli olduğunu vurguladı.
İstanbul, tarihi boyunca birçok büyük depreme maruz kalmış bir şehir. 1999 Gölcük depremi, İstanbul’da hissedilen en son büyük sarsıntılardan biri olarak akıllarda yer edinmişken, İBB Bilim Kurulu, şehirde meydana gelebilecek yeni depremler konusunda halkı bilinçlendirmek adına önemli çalışmalar yürütüyor. Bilim kurulunun açıkladığı verilere göre, İstanbul’un en kırılgan yapılarından biri olan depo sistemleri ve eski yapı stoğu, olası bir depremin etkisiyle büyük zarar görebilir. Bununla birlikte, bir başka dikkat çekici nokta ise İstanbul’un mevcut yapı stockunun sadece %30’unun depreme dayanıklı olduğunun belirlenmiş olmasıdır. Bu da, şehirde 7 büyüklüğünde bir depremin bu yapılar üzerinde büyük bir yıkıma yol açabileceği anlamına geliyor.
İBB Bilim Kurulu, depremin İstanbul için bir realite olduğunu ve buna hazırlıklı olunması gerektiğini savunuyor. Şu anda halihazırda devam eden imar projeleri ve inşaat faaliyetleri sırasında depreme dayanıklılığın esas alınması gerektiğini vurgulayan kurul, ilgili kurumların bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini belirtti. Özellikle eski yapıların güçlendirilmesi için acil önlemler alınması gerektiği ifade edildi. Bilim kurulundan yapılan açıklamaya göre, İstanbul'da deprem riski ile mücadelede atılması gereken adımlar arasında eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerinin de artırılması yer alıyor. Vatandaşların deprem öncesi, anı ve sonrası için hazırlıklı olmaları gerekliliği de sıkça dile getiriliyor.
Sonuç olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilim Kurulu, şehrin deprem riski hakkında endişeleri artırırken, olası bir felaketin önlenmesi için toplumsal bilinçlenmenin önemini bir kez daha vurguladı. İBB, halkı bilgilendirip deprem hazırlık sürelerinin hızlandırılması için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Ancak bireylerin de aktif olarak bilgi edinmesi ve hazırlık yapması şart. Unutulmamalıdır ki, İstanbul için deprem riski ortadan kalkmamış durumda ve bu konudaki hazırlık, her bir vatandaşın sorumluluğudur.
Belirlenen önlemler ve stratejiler doğrultusunda, hem yerel yönetimlerin hem de halkın işbirliği içinde çalışması, olası bir deprem sonrası sürecinin daha az zarar ile atlatılmasını sağlayacaktır. İstanbul’un geleceği için bu konuların tüm ciddiyetiyle ele alınması ve gereğinin yapılması şarttır.