Önceki nesillerden topluma kalan mirasları yaşatmak, sadece nesiller arası bir bağ değil, aynı zamanda kültürel zenginliğimizin korunması açısından kritik bir öneme sahiptir. İşte bu düşünceyle, Ali (52) ve Zeynep (50) Yücel çifti, 21 yıldır dedelerinden kalan geleneksel el sanatlarını sürdürmekte. Nostaljik hikayeleri, geleneksel işçilik ve aile değerleri ile harmanlayarak, geçmişi bugüne taşıyorlar. Her gün, aynı alanda alışkanlık haline getirdikleri işlerini yaparak sadece kendi tarihlerini değil, aynı zamanda toplumsal belleği de yaşatıyorlar.
Ali ve Zeynep Yücel, dedelerinin yıllar önce oluşturduğu geleneksel el sanatları atölyesini 21 yıldır işleterek, ailelerini ve toplumu bir araya getiriyorlar. Küçük yaşlarından itibaren el sanatlarıyla tanışan Yücel çifti, zamanla bu sanata olan sevgilerini ve becerilerini geliştirmiş. Dedeleri, bu sanatı büyük bir tutku ile icra ederken, onlardan öğrendiklerini kendi yöntemleriyle yeniden şekillendiriyorlar. Günümüzde, modernleşmenin getirdiği hızlı yaşam tarzında, bu değerli el sanatlarını yaşatmak için çaba sarf etmek, onların bir yaşam biçimi haline gelmiş.
Ali, kültürel mirasın gücüne inandığını ifade ederek, “Mirasımıza sahip çıkmak, sadece bizim için değil, gelecek nesiller için de önem taşıyor. Dedelerimizin bizlere bıraktığı bu değerleri yaşatmanın yolu ise onları gerçek anlamda icra etmekten geçiyor. Her ürünümüz, geçmişin izlerini taşıyor.” diyor. Zeynep ise, bu sürecin sadece ticaret olmadığını, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olduğunu belirtiyor. “El sanatları yaparken ruhumuzu katıyoruz. Her bir parça, bizim için birer hikaye” diye ekliyor.
Aile işletmeleri olarak, dedelerinin mirasını geleceğe taşımakla kalmayıp, aynı zamanda bu sanatı genç nesillere aktarmak için eğitimler düzenliyorlar. Ali ve Zeynep, yerel okullarla iş birliği yaparak gençlerin el sanatlarına olan ilgisini artırmayı amaçlıyorlar. Atölyelerde, geleneksel teknikler ve modern dokunuşlarla el sanatlarının nasıl yapıldığı konusunda eğitimler veriyorlar. Çocuklar ve gençler, bu eğitimlerle hem eğleniyor hem de önemli bir beceri kazanıyorlar. Yücel çifti, “Gençlerin bu sanata ilgi göstermesi çok güzel. Onlarla birlikte çalışmak, bizleri de motive ediyor.” diyerek duyduğu memnuniyeti paylaşıyor.
Ali ve Zeynep, ayrıca düzenledikleri sergilerle de bu el sanatlarını daha geniş kitlelere tanıtma fırsatı buluyor. Sergilerde, hem kendi eserlerini hem de eğitim verdikleri öğrencilerin el emeklerini sergileyerek, toplumun bu konudaki farkındalığını artırmayı hedefliyorlar. "Sergiler, yeni insanlarla tanışma ve mirasımızı paylaşma fırsatı sunuyor. Her sergi, bizim için yeni bir başlangıç oluyor," diyor Zeynep.
Kültürel mirası koruma çabaları ve eğitim programları ile Türkiye’nin her yerinden gelen gençleri bir araya getiren Yücel çifti, bu işin sadece bir iş değil, toplumun geleceği için bir sorumluluk olduğunu vurguluyor. Onlar için, aileden miras kalan bu geleneği yaşatmak, ülkenin kadim kültürünü gelecek nesillere taşımanın bir yolu...
Ali ve Zeynep Yücel'in azimleri ve özverili çalışmaları, sadece kendi ailelerinin değil, aynı zamanda toplumun geleceği için de umut veriyor. Herkesin bu tür tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkması gerektiğini düşünen Yücel çifti, "Mirasımıza sahip çıkmak, birbirimize ve geleceğe olan bağlılığımızdır," ifadeleriyle bu işin önemine dikkat çekiyor.