Son günlerde sosyal medyada dolaşan ve geniş yankı uyandıran 55 bin kişinin affedileceği iddiaları, Adalet Bakanı Mehmet Tunç tarafından kesin bir dille yalanlandı. Bu açıklama, hem cezaevlerindeki infaz düzenlemeleri hem de mahkeme süreçleri hakkında kafa karışıklığını gidermeyi amaçlıyor. Bakan Tunç, yaptığı basın toplantısında af iddialarının asılsız olduğunu belirterek, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Tunç, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Günümüzde sosyal medyada çıkan haberlerin çoğu doğru değil. 55 bin kişi için bir af çalışması yürütülmedi. Bu tür haberler, hem cezaevlerinde bulunan insanlar hem de onların aileleri üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor." Tunç, adalet sisteminin güçlendirilmesi ve toplumun güvenliğinin sağlanması adına alınan kararların dikkatli bir şekilde yürütüldüğünü ifade etti.
Özellikle ceza infaz sistemine yönelik yapılan reformların halk tarafından yanlış anlaşıldığını belirten Bakan, adaletin sağlanması için evrensel hukuk ilkelerine sadık kalacaklarını vurguladı. Adalet Bakanlığı'nın yalnızca toplumsal barış ve huzuru sağlamak amacıyla çalıştığını söyledi. Bu bağlamda, herhangi bir affın gündemde olmadığına dikkat çekti.
Adalet Bakanı, halkın bilgiye ulaşımının önemini vurguladı. "Hükümet olarak, her zaman şeffaf bir yönetim anlayışını benimsiyoruz. Bu nedenle, ilgili her konuda kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz." diyerek, yalan bilgilerle kamuoyunu yanıltan unsurlara karşı duracaklarını ifade etti. Bakan, sosyal medya platformlarının yanlış bilgi yayılımını engellemek için daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
Bu süreçte yetkililerin, cezaevlerinde hâlâ devam eden infaz sistemine dair yapılan reformlarla ilgili de bilgilendirmelerde bulunacaklarını aktaran Tunç, reformların sadece af ya da ceza indirimi gibi geçici çözümler değil, aynı zamanda sistemin işleyişini köklü bir şekilde değiştirecek çalışmalar olacağını söyledi.
Sonuç olarak, Adalet Bakanı Mehmet Tunç'un açıklamaları, mevcut af iddialarının yalan olduğunu ve devletin adalet sisteminin işlerliğinin artırılması yönündeki çabalarının aralıksız süreceğini gözler önüne serdi. Kamuoyunun doğru bilgiye ulaşması için atılacak adımların, toplumun güvenliğini sağlamada kritik rol oynayacağı şüphesiz. Bu nedenle, her bireyin bilgi kirliliğine karşı dikkatli olması ve resmi kaynaklardan bilgi alması gerektiği vurgusu yapıldı.